Galatasaray 2009 - 2010 Forma Tanıtımı - Mizah

Yapmıyım , yapmıyım diyordum ama böyle bir malzemeyi es geçemezdim =) Galatasaray'lı arkadaşlar alınmasın sonuçta mizah =)

Büyütmek için resime tıkla =)

Frank Sınatra - That's Life

Bir blogda dolaşırken rast geldim bu şarkıya. Dinlemek için yarım saat bekliyeceğimi sanarken ne hikmetse müzik anında çalmaya başladı blogda. Bir yandan yazıları okurken , bir yandan o mutheşem sesle söylenen şarkıyı dinliyordum. Bu tarz şarkıları çok seviyorum, ne de olsa Jazz.Any Winhouse'da çok hoşuma gidiyor bu tarzda. Ne kadar sosyal yaşamı sorunlu olsada, ona da burdan eroini bırakması için yalvarıyorum. Duy sesimi anyy!... Tekrar " O black jack " demeni istiyorum =)

İşte o şarkının muhteşem sözleri;

That’s life, that’s what all the people say.
You’re riding high in April,
Shot down in May
But I know I’m gonna change that tune,
When I’m back on top, back on top in June.

I said that’s life, and as funny as it may seem
Some people get their kicks,
Stompin’ on a dream
But I don’t let it, let it get me down,
‘Cause this fine ol’ world it keeps spinning around

I’ve been a puppet, a pauper, a pirate,
A poet, a pawn and a king.
I’ve been up and down and over and out
And I know one thing:
Each time I find myself, flat on my face,
I pick myself up and get back in the race.

That’s life
I tell ya, I can’t deny it,
I thought of quitting baby,
But my heart just ain’t gonna buy it.
And if I didn’t think it was worth one single try,
I’d jump right on a big bird and then I’d fly

I’ve been a puppet, a pauper, a pirate,
A poet, a pawn and a king.
I’ve been up and down and over and out
And I know one thing:
Each time I find myself laying flat on my face,
I just pick myself up and get back in the race

That’s life
That’s life and I can’t deny it
Many times I thought of cutting out
But my heart won’t buy it
But if there’s nothing shakin’ come this here july
I’m gonna roll myself up in a big ball and die
My, My

Ve işte o muhteşem şarkı ;

Frank Sinatra - That's Life

Yazı yazmaktan çok tasarım yapmak istiyorum

Yazı yazmak, bu aralar pek yapmadığım şey. Pc nin başına oturur oturmaz direk blogger temaları yayınlayan sitelere bakıyorum, oradan beğendiğim temaları indirip, üzerinde oynuyarak kendi temamı yaratıyorum. Bu aralar bu iş üzerine kurulu hayatım sanki. Hoşuma gidiyor abi napıyım. Kendime özgü bir şeyler yapmak çok hoşuma gidiyor. Otobüste giderken şirketlerin logolarına bakıp kendime özgü logo yapmak, şirketlerin kullandığı renk tonları çok hoşuma gidiyor. Arda.Ahmetgil'in tasarımlarını örnek almaya çalışıyorum hep , adam tam bir tasarım manyağı =)

Öyle şeyler yapıyor ki... Ben ise yapamıyorum, belki elimde gerekli programların olmayışındandır. Önümde kazanmam gerek bir sınav var, onun için böyle şeylere de kalkışmak istemiyorum. Zaten önümüzde ki günler blog yazmaya ara veriyorum. 1 sene kadar... Epey uzun bir zaman. Ama yapmam gerek, hedeflerim var. Kazanmam gerek!...

Neyse hadi eyvallah, sağlıcakla kalın...

Prison Break saplantım sona erdi

Ne hevesti o, arkadaşımdan 4 sezonuda alıp deliler gibi izliyordum, 8 bölümü arda arda... Taaa ki o bölüme gelene kadar. 2.sezon 1.partide ki altyazı sorunu beni deliye döndürdümüştü. 1.bölümden başladı altyazı sorunu, ilerden gidiyordu altyazılar... 7.bölüme kadar idare ettim ama Mert adlı şahıs nasıl çevirdiyse beni verem etti. Sonunda bıkmıştım, hava sıcaktı. Blogumu boşlamıştım. 1 hafta hiç izlemedim. Arkadaşlar izlemeye başladı bu sefer. Aynı sıkıntıdan onlarda dert yandı. Dostlarımdan biri çıkıp gelene kadar her şeyi unutmuşum ona dair =) Bana gelip 8.bölümden sonra altyazı düzeliyor diyince başımdan kaynar sular döküldü sandım. Ulan ben 7.bölüme kadar sabrettim, izledim. Sen gel 8.bölümde düzel. Ulan sabır taşı değiliz ki :/ Neyse artık bıraktım zaten izlemeyi... Ne kadar sevsemde. Zaten önümde az süre kaldı, dersane başlıyacak. Şu kısıtlı zamanıda dizi izleyerek geçiremem, hem de gavur dizisi =) Tatile gitmem lazım, şuan şu yazıyı yazarken Supernatural aklıma geldi. Acaba tüm sezonlarını indirip izlesem mi ? O da ayrı macera, izleyenleriniz vardır. Korku/drama tadında. Her gece TNT'de 01:30'da... Neyse bu kadar yeter, sağlıcakla kalın...

Supernatural'in fragmanında çalan şarkı : Sytx-Renegade

Sonunda buldum. Google sağolsun. 4harf.org sağolsun, o da Supernatural fanı galiba... Şarkıyı Skytx seslendiriyor. Buradan dinleyebilirsiniz.

İşte o muhteşem sözler;

Oh mamma I'm in fear for my life from the long arm of the law
Lawman has put an end to my running and I'm so far from my home
Oh mamma I can hear you a-crying you're so scared and all alone
Hangman is coming down from the gallows and I don't have very
long

Styx Şarkı Sözleri

The jig is up the news is out they've finally found me
The renegade who had it made retrieved for a bounty
Never more to go astray
This will be the end today of the wanted man

Oh mamma I've been years on the lam
And had a high price on my head
Lawman said get him dead or alive
Now it's for sure he'll see me dead
Dear mamma I can hear you crying
You're so scared and all alone
Hangman is coming down from the gallows
And I don't have very long

The jig is up, the news is out
They finally found me
The renegade who had it made
Retrieved for a bounty
Never more to go astray
The judge'll have revenge today
On the wanted man

[Face Melting Guitar Solo]

Oh Mama, I'm in fear for my life from the long arm of the law
Hangman is coming down from the gallows And I don't have very long

The jig is up, the news is out
They finally found me
The renegade who had it made
Retrieved for a bounty
Never more to go astray
This'll be the end today
Of the wanted man

Örümcek ısırdı , ya da ben öyle sanıyorum

Gecenin 2 si ben su içmek için mutfağa gidiyorum. Neyse aldım suyu , çok az olduğu için damacanadan birazda üzerine doldurdum, doldururken "AYI" gibi bir örümcek. Gerçi kafası küçük, ayakları büyük ama zıplayıp hoplayıp kolbastı oynuyordu. Kıyamadım, aldım peçeteyi ayaklarından yakaladım. Abime diyorum aç şu balkonu örümcek var, uyuşuk yarım saatte de olsa açabildi. Tam o sırada elime dokunduğunu hissettim. Onun verdiği etkiyle(korkuyla :P) attım yere. Sonra tekrar yakaladım. En sonunda da 30 metre yükseklikten balıklama aşağıya atladı, kendisi...



Sonra geldim PC nin başına, hatta Bloxoo'da takılıyordum. Elimde bir acı hissettim. Ulan ucunda bir şey var, ayak gibi çıkardım, kanadı. ufacıcık!... Abime gittim , abi dedim ısırıldık galiba. Yok o yapmamıştır, çizdirmişsin. Ulan hani dokunmuştu, atmıştım elimden peçeteyi? hatırlamıyormusun. Yok çizdirmişsin der hala, çarpcam ağzına iki tane. Neyse kolanya aldım döktüm yaranın üzerine, TV izlemeye başladım. Bir yandan düşünüyorum " Ulan ya Örümcek Adam olursam, YUPPİ " , arada narkozun (:P) verdiği etkiyle bileğimden ağ atmaya çalışıyorum =))) Off!, ne geceydi...

Bu resmi koydum çünkü; Örümcek Adam olunca Mary Ceyn'le ben öpüşcem :P

Sonunda uyumaya karar verdim. Supernatural'i izledikten sonra(gene müthişti)...

Şuana kadar bişi olmadı, bugün ölmezsem ya da Örümcek Adam'a dönüşsem bir daha hiç bir zaman dönüşemem =)
Hadi eyvallah,sağlıcakla kalın...

Ne saçma insanım ben

Ne saçma insanım ben! Bir yandan ağlıyorum aşkın verdiği acıyla, bir yandan devrim türküsü söylüyorum. Öle fanatik devrimci de değilim. Hatta devrimcide değilim. Sadece seviyorum. Köylüyü , emekçiyi... Onların hakkını savunmayı seviyorum, eşitliği seviyorum, özgürlüğü seviyorum!... Bağımsızlığı seviyorum. O.Çocukları'nı izledim daha demin, CD sini almıştım bozuk çıkmıştı. İzlemek bugüne nasipmiş. Gerçekten güzel bir film. Bir yandan 70'lere çaktırmadan dokundurma yaparken, bir yandan da o dönemki hayat kadınlarının ve çocuklarının yaşam hikayesini anlatıyor. O kadar güzel anlatmışlar ki...

Off!, her şey bir yana şu yaklaşan dersane ve ÖSS'de beni verem edecek. Daha şimdiden çalışmak istiyorum ama malum İzmir'de yaşıyorum. Havalar... Ama olsun bundan 3 hafta önce gittiğim matematik kursunun bana yararı dokundu, düşünün o sıcakta =) İnşallah güzel bir puan yaparımda kurtulurum şu ortamdan, kendi ayaklarımın üstünde durabilmeyi...

Ver elini İstanbul, Ankara, Eskişehir... Ulan!, herkes İzmir'e gelmek ister, en iyi eğitim İzmir'de ama ben dışarı gitmek isterim. Ama gitmek zorundayım, şu yaşta katil olmamak için gitmek zorundayım. Annem ile her gün kavga etmekten bıtkım. Gidecem, yakındır...

Neyse bu kadar yeter içimi döktüğüm. Hadi eyvallah,sağlıcakla kalın...

Bıktım annemin bu tavırlarından

Ulan ben kesin yetimim,evlatlığım ya!... Babam sandığım kişi Şırnak'ta şark görevi yaparken hep seni cami avlusundan aldık derlerdi inanmazdım. Bu ne ya!... Ulan hep 2.evladım. Abime yapılanlar bana niye yapılmıyor. Abimi hep es geçiyorlar , bana "BANG , BANG!"... Hayır, bir olur iki olur ama artık gebercem ya. Verem olup uçacam öbür tarafa o olacak. Ne yapsam hata, abim aynısını yapar ona bir şey denmez bana sabıkalı damgası... Sıkıldım, intiharın eşiğindeyim. Şu ÖSS'yi bir kazanıyım, direk gidiyorum zaten. İzmir dışı her yer de okuyabilirim. " 1 senen kaldı,dayan Zeus! "
kendimi oyalıyorum. Sabır taşı değilim ki ulan ben!... Bugün de tutturmuş seni babana söyliyecem, söyle!... Gebertsin, öldürsün , dayak atsın, kulaklarımdan tavana assın!... Harbiden yapsın ulan!.Bıktım yahu!... Bu ne ya kurbanlık koyunmuyum herkes bana dalıyor. Etrafa söveceğime bu satırlara kinimi döküyorum...


Hadi eyvallah,sağlıcakla kalın!...

İçecekmiyizin ardından

İnanırmısınız "içecekmiyiz" adlı yazıyı yazdıktan sonra, (dün gece 11:30 civarlarında yazdım) 2 dk geçmedi arkadaşlar çağırdı. İçecekmiyiz dedim. Evet ulan! evet!... Bıkmışcasına =) Dostum Önder'in de derdi vardı tam oldu. İyi bi içtik. Extraları götürdük dört kişi =) Gece 1 gibi evdeydim.
Sessizliğin verdiği huzurla sohbet ettik içerken. İşi olan dostların erken ayrılmasından sonra bende çıktım eve. Bir de bir sorunum olduğunu öğrendim, farkettim. Ne zaman içsem o gece 5 sularında uyanıyorum =) Su içip geri yatıyorum... İçmediğim günler böyle olmuyor.

Neyse hadi eyvallah, sağlıcakla kalın kadim dostlarım!...

İçecekmiyiz ?

Off! Bugünlerde aşağı çağıran olsun , başka bir şey için soru soran olsun , herkese içecekmiyiz diyorum. He unutmadan içecekmiyiz dostum? Şaka şaka!... Aşağı iniyoruz takılıyoruz arkadaşlarla , 1 saat geçmiyor. "İçecekmiyiz?" diyorum!. Bu nasıl bir içki aşkıdır. Bu ne sarhoş olma isteğidir. İçiyorsam derdim çok arkadaşım. Sevgilimden ayrılmışım , hayatım kararmış.
İçiyorsam derdim var ulan!...

Şimdi bir şişe bira şu yazının yanında nasıl giderdi be!...
Yanında Zeki Müren, üşüyorum annecim, odamın penceresi açık!...
İnleyen nağmeler şarkısı aklıma geldi rahmetlinin...

inleyen nağmeler ruhumu sardı
bir rüya ki orda hep şarkılar vardı
uçan kuşlar martılar yeşil tatlı bir bahar
gülen şen sevdalılar vardı
arzular orada zevk oradaydı
bir deniz ki aşk dolu dalgalar vardı
uçan kuşlar martılar yeşil tatlı bir bahar
gülen şen sevdalılar vardı



Off! üstad. İçiyorum derdim çok!...
He unutmadan, içecekmiyiz?

Hadi eyvallah, sağlıcakla kalın kadim dostlarım!...

Benjamin Button

Benjamin Button, harika bir film. Filmi alalı 1 ay oldu nerden baksanız , ama bugün izleme fırsatım oldu, kuzen sağolsun izletti. Film müüüüüthhhhişşş!... Benjamin'in yaşlı doğuşu , gün geçtikçe gençleşmesi. Sevdiği kadınla yaşadığı ilişki, üfff!... Dehşet!



Benjamin'in günlüğünü okuyan Caroline, gerçek babasının Benjamin olduğunu öğrenmesi. Film de ki kader olayı...
Brad Pit'in oyunculuğu...
Benjamin'in ilişkileri...
Hastanede geçen olaylar zinciri...
Ayrı bir tad, ayrı bir şey var bu filmde. Ya da benim hep macera , bilim kurgu tarzı filmler izlememden kaynaklanıyor =)
Arşiv de biriken filmleri tekrardan izlemeyi bırakıp önceden izleseydim , bu yazıyıda önceden yazabilirdim. Nalet olsun =P

İzlemeyenlere tavsiyem, sağlıcakla kalın!...
Hadi Eyvallah!...

Okey ve Film

Okey, okey , okey!... O anlamda ki okey değil ha! Bildiğimiz okey, oyun olan =)
2 gündür ıstakayla uyur olduk arkadaşlarla. 2 gün önce başlıyan okey serüveni bitmek bilmiyor. Bir de 32 den düşünce of!. İlk oyunu verdikten sonra ertesi gün rövanşını almak için bin takla attık. Ama sonuçta rövanşı aldık. Çardakta oynamanın verdiği serinlik ve alaycılık oyunu oynanmıyacak hale getirsede...

Şu 2 gündür her şey iyi gidiyor, eve geliyorum kuzenle film izliyorum, aşağı iniyorum okey =)
Dün gece 2 film izledikten sonra bu sabahta , hatta daha demin bitti "Kehanet"i izledik. Gerçekten güzel filmdi. Gece ki izlediğimiz filmler pek iyi olmasada, onlarda "Karantina" ve "Kadri'nin götürdüğü yere git"ti... Karantina güzel filmdi gene beni sardı. Ama kuzenle , abimi hayır!... Film tek kameradan çekiliyor ve gidişat çok acayip. "Kadri'nin götürdüğü yere git" ise tam bir rezalet. Espiriden eser yoktu!... Pek gülmedim, sadece Şafak Sezer'in o mimikleri =)

Hadi eyvallah, Sağlıcakla kalın!..

Sıkıldım

Sıkıldım, sıkıldım , sıkıldım!...
Bir şey yapmamaktan sıkıldım! Hayat ne boş geliyor şu aralar. Akşamları biranın verdiği etkiyle bi yerde sızmak. Sabah nerede kalktığını bilmemek!...
Denize gidememek, tatil yapamamak!... Halbuki önümde aşmam gereken bir sınav var ve ondan önce bir tatil yapmak ne kadar istiyorum!...
Yapmıyınca,üzülmek!...
Hayat hep monoton olur mu?
Gece uyumak bilmez, sabah uyanmak bilmez. Uyandımı dışarı çıkıp, aynı monoton şeyleri yapmak!...
Sıkıldım, hayattan!...


Hadi Eyvallah, Sağlıcakla kalın kadim dostlarım!...

Zeus

Kendimi anlatcam size =) Biyografimi yazıyorum bak!..
Zeus, Zeus , Zeus!...
Rheia ve Kronos'un oğludur. Gaia ve Uranos , torunlarından birinin ölümsüzler arasında kral olacağını söyler. Bu yüzden Kronos doğan çocukları yer. Bir gün Rheia tam doğuracakken Girit'e kaçar. İda Dağında bir mağarada Zeus'u doğurur. Kronos'a bir bezin içinde taş verir. Ve Kronos o taşı yutar bir şey anlamaz. Onun çocuğu olduğunu sanar. Yıllar geçtikten sonra Zeus , Kronos'u yener ve kardeşlerini kusturur... Böylece ölümsüzlerin kralı olur. Kendisi gökyüzünün hakimi, kardeşi Hades'e yeraltı , Poseidon'a ise denizler düşer =)

Sonra bir çok savaşa girer. Oğlu Hektoru , kızı Athena'nın tuzağına terk eder.



Zeus'un bir çok evliliği olmuştur, biraz çapkın adamdır=) Tanrıça ve ölümlü kadınlarını bir arada sayarsak 22 evliliği vardır =)

Bunlardan en önemlisi tabi ki; Hera ve Europa'dır. Bana göre tabi... Hera tanrıçadır, Europa ise ölümlü bir kadındır... Bir önceki yazılarda da bahsettim. Zeus , Europa'nın ismini bir kıtaya verir. Şuan ki "Avrupa" kıtası yani =)

Bu kadar yeter, kendimi pek deşifre etmeyi sevmem =)

Hadi Eyvallah!... Sağlıcakla kalın...

Bence Şimdi Sen de Herkes Gibisin - Nazım Hikmet

Üstad... Nazım Hikmet Ran, gençliğin verdiği ukala aşklar tanıttı beni onla... Tüm şiirlerini okudum, örnek aldım... Bir çok şiir de yazdım onun doğrultusunda... O serbest müstezatlı yazdığı şiirlerde kayboldum. Yazmaya çalıştım onun gibi... Etkiledim,etkilendim... Şimdi "Bence Şimdi Sen de Herkes Gibisin "...

Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin

(1918) Yaz - Kadıköy

-------------------------------------------------

Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim
Bir anda unuttum seni eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin.

Temmuz (1920)

NAZIM HiKMET

Facebook'ta ki acayip tipler

Acayip hayvanlara benziyorsun!...
Bugün Miraç Kandili, herkesin kandili mübarek olsun...
Neyse gelelim mevzu bahise , adamın teki paylaştığım videoya yorum yapmış.
Videonun ismi " Rakı Duası " google da araştırın bulursunuz belkim... Adam yazmış ;
"Bugün kandil felan bunları nasıl yayınlıyorsun felan"... Sesimi çıkarmadım yorumunu sildim.
Sonra Duman'ın Rock'n Coke'da söylediği "Bu Akşam" şarkısını paylaşmışlar, bende paylaştım. Yine aynı beyfendi;

"Daha demin ayetlerle , şimdi içki" felan... "Bunları kim dinliyor merak ediyorum" yazıyor... Ya abicim( benden büyük ) Allah aşkına sen süpriz yumurtamısın? Ulan bu tiplerin beni bulacağını hiç sanmazdım. Yine saygıda kusur etmeden yorumunu sildim. Ayretten arkadaş listemden de sildim...
Hayır bu toplum nereye gidiyor anlamıyorum, İran mı olmak istiyorsunuz? Nereye gidiyoruz anlamıyorum!...

Hayır bu yaptıklarım günahsa bunu yargılayacak sen değilsin ki? Günah olduğunuda sanmıyorum!... Duman'ın şarkısını paylaşmak günah mı?
He içkiye gelince, içki içmek günah değildir ki, taşkınlık yapmak günahtır. Sen 1 duble rakıyla kafayı bulur oraya buraya satışırsın. Ben iki 70 lik deviririm, adam gibi de evime giderim.
Sonuç ; İçmek günah değil , taşkınlık yapmak günah...

Bu adamın benim arkadaşlık listemde yer almasıda ayrı bir mevzu bahis...
Sözlerim birisini inciltiyse affola, sağlıcakla kalın!...
Hadi Eyvallah!...

Deniz işi yatar, AquaCity

Deniz işi yatar, ne kadar çok hava atmıştım halbuki... Şaka yapıyorum... Deniz derken, bildiğiniz kaydıraklı , havuzlu bir yere gidiyoruz. AquaCity!... Kuşadasına mı gitsek , Balçova'ya mı derken?
Balçova!...

İşte gideceğim yer; Balçova - AquaCity =)

Hem bilindik , hem de mesafe az... Denk getirirsen otobüsle 1 vesait =)
Okullar kapanmadan önce gitmiştim ilk defa AuqaCity'e arkadaşlarla... Şimdi tekrardan.
Off! O kaydıraklar neydi öle... Allah'tan adrenalin hastasıyımda kayabildim. 50 metreden aşşağıya vın!... İzmir'li ler bilir Balçovada ki akvaryum tarzındaki kaydırağı... Bir tek ona binmedim geçen gittiğimde , sonra da gece uyuyamadım niye binmedim diye!... Ondan her şeyi deniyeceksin arkadaş!...

AquaCity'e giderken tek inancım,

(G)üven , (Ö)zveri , (T)ecrübe , Yani GÖT ! =)

Allah'tan bir öncekinde bunların hepsini kazandım =))

Bekle bizi AquaCity biz geliyoruz!...

Hıı, bir de yemek sorunu var. Yemeği orda yedik diyelim , bira alacak para çıkacak mı o da var :/
Ulan kapitalist dünya!... Bir menü alıyoruz ;

Patates
Hamburger
Kola - Orta boy

Patatesi o kadar az koyuyolar ki nasıl bittiğini anlamıyorsun... Hamburger desen içine maruldan başka bir şey koymuyorlar... Kola desen yarısı buz , sıcağın etkisiyle yarısı su...

Ne anladık? Neyse buna 10 tl bayıldık, giriş zaten 20 tl ( halk günü değilse ) , Bone aldık diyelim 5 tl , Eee hanicik bira parası?

1 bira 8 tl mi ne :O yuhh! eee napalım ? Çantaya sokup , saklasak desek görevli hemen çakıyor!...
Çantanın içinde bir şey bulacağım diye nasıl zevkten dört köşe oluyor!...

Her şeyden öte bizi güzel bir gün bekliyor!...

Denize gidiyorum

Gidiyorum usta sonunda =)
Arkadaşlarla konuştum, böle böle dedim. Patlıycam... Hemen gitmemiz lazım onlarda olur dedi...
Yarın sabah erkenden büyük ihtimalle çıkarız... İstikamed Urla!... Arkadaşların yazlığının orda takılacaz =)
Gece kumsalda sabahlıyıp , sabaha kadar işcez =) ÇeşmeAltı'na gideriz akşam eğleniriz orda...
Kumsal,güneşlenmek!...
Off , Off , Off! =)
Neslihan hanım kıskanıyordur bu yazıyı okuyorsa eğer =))
Gitmeme ihtalimizde var :/
Ama olsun , denemek lazım!...

Hadi Eyvallah... Sağlıcakla kalın dostlarım...

Kitap okumak

Kitap , kitap , kitap!...
Ne zamandır okumuyorum...
Sıcaktan olsa gerek. Başladığım kitabı haftalardır elime almıyorum. Ne hevesle almıştım halbuki...




38 derece sıcağın altında, yayın evinden çıktığım gibi okumuştum ilk sayfalarını...
Şimdi ise elime almaz oldum...
Tam satıra başlarken annemin erik suyu getirmesi beni mutlu etti =) Teşekkürler anne!...
Tatil olmadan önce dersteyken bile kitap okurdum. Hocaları dinlemezdim. Aslında ben dersi dinlemem. Bir köşeye çekilir yatarım. Hocalar da bir şey demezdi... =) Saygısızlık olarak bile kabul etmiyorlardı bu davranışlarımı... Onlarda anlamıştı benim farklı olduğumu... Belki "Bu çocuk salak" diye yorumluyorlardı... Haklıydılar. Ders başlayınca en arkaya geçip , 2 sırayı birleştirir, üstüne de ne kadar ceket varsa serer uyurdum. Düşünün yatak gibi. Ve hiç bir hoca bir şey demezdi kolay kolay!... Dedim ya farklıydım... Uyumadığım vakitler kitap alıyordum elime. Fantastik kurgu ve ortaçağı ele almış konulu kitapları çok beğenirim... He bir de felsefe ile ilgili konularıda severim... Tarih ile ilgili her şey...

Siz siz olun sıcağı bahane edip kitap okumayı bırakmayın... Şimdi tekrardan almayı düşünüyorum elime kitabımı... Büyük bir iştahla... =)

Biraz gülmek için , Penguen !

Blogumu takip eden nacizane dostlarım için Penguen'den karikatürler koyacağım. Biraz gülmek bizim de hakkımız... Şu boş dünyada , bir kahkaha da sen at dostum!...

Bir kaç tane de kapak =)







Bol kahkaha lar içinde kalın...

Uzaylılar

Uzaylılar, uzaylılar , uzaylılar!...
Bir çok kişi bu evrende tek başımıza olduğumuzu düşünür. Ne yazık ki bu bana saçma geliyor!...
Dinle uğraşmayı pek sevmem ama Kuran-ı Kerim'de bile böyle bir ayet varmış... Siz evrende tek mi olduğunuzu sanıyorsunuz, gökyüzüne bakın manasında...
Belki bizim tek suçumuz gökyüzüne bakmayıp , yere bakmamızdır =)
Uzaylılar hakkında o kadar kamera kayıtları var ki... Hele son günlerde İngiliz istihbahrat birimlerinde ki dosyalar açığa vurulunca bir çok uzaylı fotoğrafı ortaya çıktı. İngiltere'ye düşen ufolar felan...

Hatta Rusya'da da böyle haberler çıktı. 1960 ve 70'li yıllar da KGB'nin ufolarla ilgili videoları var. O yıllar da düşmüş bir ufonun etrafına bir yığın askerin dolaştığını size söyliyebilirim. Hatta yemin ederim =D Videoları da google da arattırdığınızda görebilirsiniz...

Video yerine fotoğrafını koyuyorum =)

Uzaylılar?
Hiç düşündünüz mü bir gün bu dünyayı istilal edeceklerini... Bir çok film yapılmıştır bunun üzerine. Hatta dün tv de bir örneği vardı ; " Dünyalar Savaşı "....

Gerçekten Uzaylılar o kadar acımasız mı? Belki biz dostuz demek için gelmişlerdir =) İlla her şeyi kötü yönünden düşünmek mi gerek?

Ay da dolaşmak varken niye yeryüzü... =)

Hadi Eyvallah!... Sağlıcakla kalın kadim dostlarım...

Evde patlıyacam

Tatile gitmek istiyorum!
Sabahlara kadar içmek istiyorum!
Nerde uyancağımı dert etmeden!
Ortalığı toparlama derdine düşmeden!
Hayatımı yaşamak istiyorum!


Şu sıcak günlerde eve kapanmaktan bıktım, arada sinemaya gitmekle olmuyor. Tamam arkadaşlarlarımla takılıyorum ama şu 1 haftadır hava bozukluğundan dışarı çıkamaz oldum.
Düşünün bir de İzmir'deyim...



Denize gidemiyorum!
Eğlenemiyorum!
İçemiyorum!
Patlıyacağımmm !

Her gece aynı kanepede uyuya kalmak istemiyorum!
Bilgisayarın başına zaman öldürmek istemiyorum!
Gezmek dolaşmak istiyorum!
Sabahlara kadar içmek istiyorum!...

Sıkıldım,patlıyacam!...

Harry Potter ve Melez Prens'e gittim , geldim. Beğendim...

Film gerçekten güzeldi. Belki sadece adı bana yettiği içindir. Sıkı bir Harry Potter Fanıyım =)
Bazıları para boşuna gitse desede film güzeldi. Onlara bakmayın siz, sadece filmin sonu biraz acayip bitti bana göre o kadar... Ama 7.Filmi yani son filminde olacakları düşünemiyorum bile... Voldemortu öldürmenin çözümünü buldu Dumblodore ve Harry. Ama Dumblodore ölüyor....
Zaten filmede bunu bilerek gittim. Dumblodore'u öldüren de Snape'di. Çok acayiptir ki Dumblodore ölmeden önce Snape'e " Lütfen " diyor... Bence Dumblodore ve Snape'in planladıkları bir şeyler var =)

Öte yandan filmin matraklığı , filme başka bir tad vermiştir. Öte yandan aşklarda tabi ki...

Ron- Hermonie
Harry - Ginny , Aşkı çok güzel oldu. Sonunda birbirlerine açılabildiler... Ron ne kadar başka kızla yiyişsede =)

He unutmadan Malfoy başaramıyacağı işlerin içine girdi. Bu çocuk ne kadar kötü olsa da üzülüyorum be usta!... Yazık ne yaptığını bilmiyor. İstemeden Karanlık Lord'un emrine girmiş gibi... Görevi Dumblodore'u öldürmekti ama yapamadı Snape öldürdü... Meğerse Dumblodore ne kadar güveniyordu Snape'e... Ama bir şeyler vardır kesin ya... 6 ve 7.kitabıda okumamıştım. Olacakları bilmemek için... Yoksa tadı çıkmaz =)

Kısaca şöyle toparlarsak ;

Harry , Ron , Hermonie ve Ginny'i zor şeyler bekliyor. Voldemort'u öldürmek yolunda.
Snape ihanet edip , Dumblodore'u öldürdü. Üstte de bahsettiğim gibi bir şeyler var...
Malfoy , Karanlık Lord'un emrinde, pişman olsada...
Ve Wesley'lerin evi yandı...

Şuan 15 Temmuz ve sabah olunca Harry Potter

Gece 01:28 güneşin doğmasına 4 saat varken ben yarın vizyona gircek olan filmim Harry Potter'ı düşünüyorum. Sabah olucak üstümü giyincem , kahvaltı yapcam. Belki her şeyin öncesinde duş...
Sonra gelmek isteyen arkadaşları arıyacağım. Olmazsa tek gideceğim. Belki yalnız izlemek beni daha mutlu edecektir.



Sabahlar olmasın ! =)

Sabaha kadar beklemek var şimdi hocam... 6.Filmi kim bilir ne kadar güzel olacak. Kötü olsada sorun yok çünkü filmin adı Harry Potter!...

İnşallah bilet bulurum =)

Hadi Eyvallah!... Sağlıcakla kalın kadim dostlarım...

Tanrı ve Ben

Öncelikle Tanrıya inandığımı belirterek yazıya başlamak istiyorum. Çünkü bazı kesimin önyargılı davranışlarından korkuyorum.

Tanrı , bizi yarattığını düşündüğümüz ve evrenin tek hakimi olarak bildiğimiz varlıktır. Ne doğurmuştur , Ne doğrulmuştur. Ben hep düşünmüşümdür. Din hocamız ise hep bize şunu söylemiştir;

Düşünmeyin, dinsizleşirsiniz!...

Bizden ne bekliyorlar körü körüne , bilmediğimiz bir inanca bağlı olmamızı mı? Tıpki OrtaÇağ Avrupasında ki gibi... Kitapların yakıldığı o dönemler gibi.

Bana her şey çok mantıksızca geliyor. Bilmediğim , onu düşünmediğim bir varlığa nasıl inanıyım!...
Siz hiç kendinize şunu sordunuz mu ?

Tanrı doğurmamış ve doğrulmamış. Peki o nasıl ortaya çıkmış? Bunu kendinize hiç sordunuz mu? Ben bu soruyu hep sorar oldum.

Düşünmeyi seviyorsam ve hep düşünüyorsam ben dinsizmiyim? Çünkü bize düşünmeyin diyorlar. Ben karşı geliyorum, kurallaşmış şeyleri yıkıyorum, tıpkı Peygamberimiz gibi...

Peki bunu sordunuz mu kendinize?

İncil, Tevrat'ın bugüne kadar hep değiştirildiğini söylerler bizlere. Peki Kuran-ı Kerim değiştirilmemişmi dir hiç? Bunu nerden biliyorlar da söylüyorlar bize. OrtaÇağ Avrupasında ki
çıkarcı din adamları yok mu günümüzde. Size soruyorum yok mu?

Allah ile aldatan başbakan bile varsa soruyorum size ne yapmalı? İnsanların inançlarıyla oynanıyorsa ne yapmalı? Soruyorum size!...

Düşüncülerim beynimden taşıp akmak istiyor!. Şimdi ne yapacağım? susacakmıyım?

Ben Tanrıya inanıyorum ve Peygamberlerine de. Sadece yarattığı dinlere kızgınlığım...

Hadi eyvallah!... Sağlıcakla kalın kadim dostlarım!...

"İzle" gitmiş "bu siteye katılın" gelmiş

Haha! İzleyiciler kısmında ki "izle" butonu bilinmedik bir şekilde "bu siteye katılın" olarak değişmiş.
Değişiklik şart!
Bana acayip geldi. Şurda bayağıdır Blogger'ı kullanıyorum, bir den "izle"nin yerinde bir başkasını görünce şaşırdım =)

Hadi bakıyım bu siteye katılın ! =)

Hadi Eyvallah, sağlıcakla kalın kadim dostlarım...

Zeus'un Çapkınlıkları ve Çocukları

Zeus, Zeus, Zeus! Yani ben =)
Şaka bir yana Zeus o kadar çapkındır ki ölümlü ve ölümsüz herkes ile ilişkiye girmiştir. Hatta Leda'nın kocasının kılığına girip onla birlikte olmuştur. Sonra gerçek kocası ile tekrardan ilişkiye girince ayrı yumurtadan 2 çocuk dünyaya gelmiştir. Birisi kocasının kılığına giren Zeus'tan diğeri ise gerçek kocasından. ( Tıp bile şaşırmıştır buna :D )

Zeus ve Leda olduğunu sandığım kişi

Hatta Leda kocalarını aldatan aristokrat kadınların bir sembolüdür.

Ah Zeus , Ah! Neler yaptın böyle! =)

Zeus yetmedi Europa ile de ilişkiye girmiştir. Bu ilişkide ki en önemli olay ise birlikte olduğu kızın ismini bir kıtaya vermesidir. Yani şuan ki "Avrupa" kıtası... Ferhat ile Şirin'in aşkına bedel =)

Europa

En sevmediğim şey ise Zeus'un Ganymedes adında bir genç oğlana aşık olmasıdır. Yani o dönemde de eşcinsellik vardı. Hatta Platon bu konuyu ele almıştı. Neyse Zeus , Ganymedes'i Olympos'a kaçırıyor. Bu eşcinselliğin nedeni ise Sparta'da uygulanan düzende idi. 300 Spartalıyı izleyen arkadaşlar bilirler. 0-7 yaşına kadar çocuklar ailelerinin yanında kalır 7 den 2o yaşına kadar askeri eğitim için kışlalara verilillerdi. 20 - 40 yaş arası evlenirdi ama kışladan izin alarak. O da çoğalmak için. Kışlada çocukların başına bir eğitmen ve gözetmen olarak verilen "ağabey"ler ile çocuklar arasında duygusal yakınlaşma oluyordu. Bu nedenle devlet politakası eşcinselliğe dönüşüyordu. Hatta bilenler varsa İskender'e gay diyenler bile vardı. Arkadaşı ile çok yakınlaşmasından dolayı =) O da Spartta eğitimi almıştı çünkü...

Zeus ve Ganymendes...

Bu kadar Mitoloji bilgisi yeter! Zeus'un da eşcinsellğini unutun , çıkarın aklınızdan =)

Bu bilgiler bir çok mitoloji kitaplarında var , Azra Erhat'ın kitaplarına bakabilirsiniz...

Hadi eyvallah, sağlıcakla kalın kadim dostlarım...

Uzun yazılardan korkmaya başladım

Artık okuyamıyorum. Gözüm almıyor o kadar uzun yazıyı. Ya bir paragrafını okuyup konusunun ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ya da sayfayı direk kapıyorum. Son zamanlarda başladı bu korku. Önceden 5 sayfalık yazıyı bile okurdum ama şimdi yazıyı okumaya başlıyıpta kendimi kaybetmekten korkuyorum.

Zaman , zaman , zaman!
Her şeyin nedeni bu kavram olsa gerek. Bir kaç dakika mı feda edemiyorum bilgi dolu yazılara...
Çok şey kaybediyorum!... Zaman kaybetceğime.

Hiç size de oldumu sevgili blogcular? Okuyamamazlık , endişe...

Belkide tüm yazıyı okuyup bu yazının benim için bir şey ifade etmeyeceğinden korktuğum içindir. Korkuyorum, okuyamamaktan...

Bloxoo'da ilk takıldığım günler bir yazıya 70 yanıt verilmişse bile yorumları ve yazıyı okurdum. Ama şimdi 15 yanıt görsemde yazıya tıklayamıyorum. Kendimi böyle avutuyorum;
" Artık çok geç "...

Ne yapacağımı bilmiyorum. Belki bir çok insan gibi korkularımın üzerine gitmeliyim. Bu korkuyu yenmeliyim.

Korku hastalıktır. Hastalıktan kurtulmalıyım!...

Hadi eyvallah!, sağlıcakla kalın kadim dostlarım...

Zeus'un Ütopyası

Evet benim ütopyam. Aklımdan neler geçiyor , neler!...
Herkesin eşit , özgür ve aydınlık içinde yaşayacağı bir yer... Herkesin inancına saygı duyulacak. Herkes ürettiği ürünü paylaşacak. Her akşam bütün ütopya handa yemek yiyeceğiz...
Kahkahalar atıp eğleneceğiz sabahlara kadar!...
Platon'un ütopyasında olduğu gibi kral akıllı biri olacak. Peygamber gibi...
Daima mantıktan yola çıkarak çözecek sorunları... Çocuklar devlet tarafından yetiştirilecek. Onları topluma yarar sağlıyacak bireyler olarak yetiştirecek. Ütopya kötü olmuyacak. Karamsarlıktan uzak mutluluk üzerine kurulmuş bir ütopya olacak!... Temellerinde emeğin olacağı bir ütopya. Karanlığın içinde bir aydınlık olacak bu ütopya. Her bilimin temeli burada tekrardan atılacak.
Fen ve Bilim üzerine kurulu bir ütopya. Gerçek dünyayı bu ütopyada tekrar yaratcaz ama bilinçli bir şekilde...

Her gece müzikaller olacak, yeni yeni... Devlet sanatçıları boy göstercekler sahnede. Tiyatrosundan tut operasına...

Muhafıza gerek yok, çünkü baskı yok!... Baskı varsa muhafıza ihtiyaç vardır. Herkes mutlu çünkü.


Belki gerçekten,neyse...


Hadi Eyvallah!,
Sağlıcakla kalın...

Hayalperestlik aldı başını gidiyor

diyenlerdenmisin ?
Hayalperestliğin sınırlarını zorlamak... Bazen kendimi yenilgisiz bir kahraman , bazen de dillere destan bir aşkın başrolünde...

Bazen de fantastik kurgu romanlarından çıkma krallıklarda kaybolmuş bir halde...
Sonucunda hepimizin hayalleri vardır. Sınırı yoktur!... Bu boyut mu yoksa kendi kurduğumuz boyut mu gerçektir bilemeyiz. Bir gerçek vardır ki o boyut daha samimidir...
İstediğimiz şeyi yoktan var edebilme yeteğinimiz vardır. Gerçek boyutta ise böyle bir şansımız yoktur. Bu gücün sadece Allah'ın yani bizi yarattığını düşündüğümüz kişide var olduğuna inanırız... Belki Allah'ta bir hayalperesttir...
Şuan bile hayal kuran biri olarak , hayalperestlik aldı başını gidiyor...

Hadi Eyvallah
Sağlıcakla Kalın...

Harry Potter hayranı olmak bu olsa gerek

Usta her sabah kalktığımda insan 15 temmuz sanıp heyecana kapılır mı ya ? Harry Potter'ın son filmi yani Melez Prens'in çıkmasına 4 gün var ama ben halen her gün kalkıp 15 temmuz diye üstümü giyinip sinemaya gitmeye çalışıyorum.

Hiç unutmam ilk filmini izlediğimde sanırım 7.sınıfa felan gidiyordum. Filmi izledikten sonrada kitabını almıştım zaten. Sonraları bana ne buluyorsun o filmde? Çocuk filmi diyenlerde olsada tam bir fantastik kurgu üzerine kurulu her şeyi seven birisi olarak onlara karşı hep savunmuştum Harry Potter filmini... Bu yorumları Buz Devri serisine de yapmışlardı ama 3.filmine 15 yaş altı gelen yoktu nerdeyse...

6.Filminde bizi bir çok şey bekliyor!

Sihirli günler!

Hadi Eyvallah!

Bir başka harry hayranın blogu burada

Ben şimdi nasıl aşık olayım ?

Aşk,Aşk,Aşk!
Hastalık mıdır sizce ? Bence evet...
Hiç bir şey düşünemezsin aşıkken, afalarsın , sapıtırsın...
Onun için yapmıyacağın fedakarlık, yıkamayacağın kanun yoktur.
Saçının teline zarar gelmesini istemezsin.
Ama sonunda bir taraf bırakır gider...
Mühürlememiştir damalarındaki alaycı kanı...
Aldatır başka bir erkek ve ya kadın uğruna...
Hani nerde güven, fedakarlık , sadakat?
En önemlisi Aşk!
Ne yaptıda bırakıp gidiyorsun onu?
Suçu sana aşık olmak mı?
Uğruna savaşmıyacağı kişi olmadığı için mi?
Neden be usta! Neden!
Sen severken niye bırakıp gider seni?
O güzel sözler , hepsi yalanmıydı?
Senin için yazdığım şiirler büyülememişmiydi seni?
Soruyorum sana büyülememişmiydi...
Sonra aşık olmamı bekleyin benden!
Ben şimdi nasıl aşık olayım?

Hadi Eyvallah!

Baş parmağım sakata geldi

Her cuma günü dostlarımla demlendiğimiz gibi bu haftada demlendik. Biraları götürdükten sonra okey oynamaya başladık. Sonra şarap içtik... Kafası güzel olan insanlar yerinde durur mu ? Durmadığı gibi taşkınlıklar yapar. Akşam 12 sularında dışarı çıktık. Girilmiyecek halı sahanın içine girip koşuşturmaya başladık. Kafamın güzelliğinden olsa gerek abuk subuk şeyler denemeye başladım. O hareketlerden bir tanesini yaparken baş parmağımın çok feci şekilde döndüğünü hissettim. Acıdan yere kapandım. Halı sahadan o acı ile eve yürürken elim davul gibi şişmişti bile, bu yazıyı yazarken de halen öle. Eve geldiğimde buz bulamamanın verdiği sinirle deliye döndüm... Sonradan buz bulduk Allah'tan... Ağrıdan duramasam da bloglamaya devam...

Hadi Eyvallah =)

Astronot olmak

Olmak yada olmamak her şey bundan ibaret, ne giriş oldu bee! =) Shakespeare..

Düşünsenize başka boyutlarda dolaşıyorsunuz, görevin dışında başka bir şey bu... Büyüleyici görüntüler sizi etkiliyor. Mars'a ayak basıyorsunuz. Bir Türk bassa nasıl olurdu acaba?

-Ahmet oğlum mangal yapıyoruz koş!
-Yeni Rakı getiriyim mi? Kaptan...
-Hayy ağzını öpüyüm Ahmet!

Şaka bir yana yeni canlı formları görmek, onlarla iletişime geçmek. Onu geçtim orda olmak bile ayrı heyecan. Kalbim dururdu galiba...

Mars'ta adım adım ilerliyorsunuz bir de karşınıza hiç görmediğiniz bir varlık çıkıyor ( uzaylı ).. Ne yapardınız? Acaba "Merhaba ben dost" mu derdiniz =)

Beni üzen tarafı Türkiye'nin uzayla ilgili bir çalışması olmaması, yada biz bilmiyoruz. ABD'nin Astronot alımları var buradan neler gerekli bakabilirsiniz...

Kötü yanı astronot olmak için ABD vatandaşı olmanız gerek...

Hadi Eyvallah!

Tema değiştirmekten bıktım

Bıktım, Bıktım, Bıktım!
Google da indexlenmiyorum diye bir kez daha tema değiştirdim. Değiştirdiğim tema yı yüklediğimden beri blogum google da indexlenmiyordu. Şimdi yeni bir tema ile bu sorunu
halletceğimi düşünüyorum ama şüphelerim var...

Bugün içerisinde yazılar indexlenmezse artık ne yapacağımı bilmiyorum. Belki blogu kapatır, bir daha yazmam...

Hep engeller çıkıyor önümde.

Neyse, Hadi Eyvallah!

Çok Yorgunum Cem Baba

Saat daha 13:10 , kurstan geleli 1 saat oldu... Kursun verdiği yorgunlukla açtım Cem Baba'nın Çok Yorgunum şarkısını... Beni bekleme kaptan!... Çok Yorgunum... Off! Nasıl da beni anlatıyor. Seyir defterini bir başkası yazsın... Nasıl bağdaşıyor benle...

çınarlı kuppeli
mavi bir liman
ve beni o limana
çıkaramazsınn

-------

Şimdi de İstanbul'u dinliyorumu açtım. Bunu kendime göre betimlersem, izmir olarak değiştirmek gerekir =)


İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

Ne güzel plaklar çıkarmış üstad,

Çıngırakların uğultusu içimde , İzmir'i dinliyorum... Gözlerim kapalı....

Ne kadar büyüleyici... Rahmetli Cem Baba'yı anıyorum bu yazı ile... Eyvallah Cem Baba!...

Ulan! Google da indexlenmiyorum.

Sabır , Sabır , Sabır! Sabır taşı değiliz ki ulan biz! ( ulanı rolümün bir gereği sayın)...
Temayı değiştirdim , google da indexlenme durdu! Kafayı yiyeceğim... Ben okunmak
isterken, karşıma hep böyle şeyler çıkıyor. Meta taglar yerleştirdik , ettik , yaptık!
Eee nerde emeğimin karşılığı ? Sırf patlıyıp yanlış şeyler yapmamak için 1 gün daha
bekliyorum!

Hadi Eyvallah!

Hiç Bob Marley dinledin mi ?

Ben dinledim. Kopamadım , büyülendim... Bob Amca sahesinde büyülediklerimde oldu.

Biliyormusunuz Bob Amca kendi memleketinde ( Jamaika ) Peygamber , Tanrı olarak
kabul ediliyor. Ne güzel... Demekki bu adam ülkesi için bir şeyler yapmış. Hatta zencileri
Amerika'ya sevdiren adamdır...

Don't Worry , Bee Happy!

nakaratlar , nakaratlar!... Uğultular var kafamda, gitmeyen... Reggie adamım! diye
bağırmak istiyorum gecenin bi yarısı...

I shot the sheriff... Off , Off! Hele bu şarkısı çok güzeldir, dinlemenizi tavsiye ederim...

Peki No women , No cry ı bilirmisiniz ? Bu şarkının üzerine çok dalga geçilir... Ama en güzel
şarkısı bence buydu. Herkes içinde öyle...

Şarkı şöyle başlar;

No woman no cry.
Ağlama kadın ağlama
No woman no cry
Ağlama kadın ağlama
No woman no cry.
Ağlama kadın ağlama
No woman no cry.
Ağlama kadın ağlama

Say I remember when we used to sit
Oturduğumuzu hatırladığımı söyle
in the government yard in Trenchtown.
Trenctown'daki hükümet sahasında
Observing all the hypocrites
İkiyüzlüleri gözlerdik
as they'd mingle with the good people we met.
Tanıdığımız iyi insanları aralarına katarken
Good friends we had and good friends we lost
Sahip olduğumuz iyi arkadaşlar ve kaybettiğimiz iyi arkadaşlar
along the way.
Yol boyunca
In this bright future you can forget your past.
Geçmişini unutabilirsin bu parlak gelecekte
So dry your tears I say.
Böylece gözyaşların kurur söylediğim gibi

-------------------------

Reggie adamım ! Reggie!

Hadi Eyvallah!